Çıkar Kitabını Göster
Benim bildiğim Türkler çok az kitap okur. Lakin ‘GoStudent’ tarafından 7 ülkede yapılan bir araştırma beni epeyce şaşırttı!
Buna göre Türkiye’deki 11 ila 18 yaş arasındaki gençler yılda ortalama 25 kitap okuyarak Hollanda, Almanya, Yunanistan, İtalya, İspanya ve Meksika’daki akranlarını geride bırakmış. Aferin gençler, sizlerle gurur duyuyoruz. Peki o zaman Türkiye’de kitap okuma oranını aşağıya çekerek hepimizin hayatını zorlaştıran kitle hangisi? Elbette ki yaşlılar. Hani o sokakta gençlere “Çıkar telefonu” diyen o kendini bilmez güruh.
OKUMAYAN YAŞLILAR
Demem o ki; genel nüfus bazında değerlendirildiğinde, Türkiye’de kitap okuma oranları oldukça düşük. Her ne kadar 2024 yılında okuma yazma bilenlerin oranı %97,6’ya yükselmiş olsa da, insanımız kitap okumamak için direniyor. Kitap okuyanlar nüfusun sadece %4’ü. Offff, offf tam bir felaket.
O halde, sokakta sürekli “Çıkar Telefonunu” diyerek gençleri suçlamayı şiar edinen yaşlılara bir sözümüz olmalı: Dinle yaşlı dostum: Boomer ve X Kuşağının (tabi ki hepsi değil, bir kısmı!) sürekli eleştirdiği Z kuşağı en fazla kitap okuyan kesim. Bu malum ‘orta yaş üstü ve yaşlı kuşak’ Z kuşağı kadar okusa; zihinleri açılacak ve ülkede olan biteni kavramaya başlayacaklar.
Kemal Atatürk’ün cephede savaşırken bile sürekli okuduğunu biliyoruz. Ve ülkeyi gençliğe emanet ettiğini de.
Şimdi biliyorum ki Boomer ve X’ler için yazdığım bu eleştirel satırları da çoğunlukla gençler okuyacak. Yaşlılar Z Kuşağını fütursuzca eleştirmeye devam edecek. Dert etmeyin gençler, siz kitap okumaktan, sürekli keşfederek dünyayı, hayatı, insanları anlamaya çalışmaktan vaz geçmeyin.
Sonuç olarak anlaşılıyor ki; Türkiye’de kitap okuyanlar ağırlıklı olarak Z Kuşağı.
Kitap okuma oranlarının düşük olmasının kök nedenlerine indiğimizde ise karşımıza şunlar çıkmaktadır:
- Sosyoekonomik Faktörler: Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve maddi kaynakların yetersizliği, bireylerin kitap satın alma ve okuma alışkanlıklarını olumsuz etkilemektedir.
- Eğitim Seviyesi: Eğitim düzeyinin düşük olması, okuma ve anlama becerilerinde eksikliklere yol açarak kitap okuma alışkanlığının gelişmesini engelleyebilir.
- Kültürel Değerler: Türkiye’de kitap okuma kültürünün yeterince yerleşmemiş olması, bireylerin kitap okumaya yönelik motivasyonlarını azaltmaktadır.
- Teknolojik Gelişmeler: İnternet ve sosyal medyanın yaygınlaşması, bireylerin dikkatini kısa ve öz içeriklere yönlendirerek kitap okumaya ayrılan zamanı azaltmaktadır.
- Yetersiz Kütüphane ve Okuma Alanları: Kütüphane ve okuma alanlarının yetersizliği, özellikle gençlerin kitap okuma alışkanlığı kazanmasını zorlaştırmaktadır.
BEDELİ AĞIR
Kitap okuma oranlarının düşüklüğü, bireylerin bilgiye erişimini ve eleştirel düşünme yetilerini sınırlayarak toplumsal gelişimi olumsuz etkiliyor.
Bu durum, cehaletin artmasına ve bireylerin toplumsal, ekonomik ve kültürel hayata katılımının azalmasına neden oluyor. Biz matiz kitap olarak yayın politikamızı ve misyonumuzu bu doğrultuda belirledik. Yazarlarımızdan Yekta Özcan Özözer’in Yapıcı Eleştirel Düşünme ve Problem Çözme kitabını bu amaçla yayınladık.
Dolayısıyla, kitap okuma alışkanlığının teşvik edilmesi, cehaletin azaltılması ve bireylerin bilinçli, sorgulayan ve aktif vatandaşlar olarak yetişmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Aysan Doğaner